Assos Gezi Rehberi
Gezimizi Önce Assos’a, daha sonra da aynı kıyıda bir başka koyda yer alan Sokakağzı sahiline yapıyoruz. Assos’un, M.Ö. 10. yüzyılda Lesbos’daki (Midilli) Metymna halkı tarafından kurulduğu kabul ediliyor. Troas bölgesinin güçlü ve zengin şehri Assos, M.Ö. 560 yılında önce Lidya, sonra da Persler’in egemenliğine girmiş. Pers valilerince yönetilen kent, daha sonra Hermias’ın eline geçmiş. Bu dönemde Platon’un öğrencisi olan Hermias, öğrenim arkadaşı olan Aristoteles’i kente davet etmiş. Aristoteles, M.Ö. 348-345 yılları arasında Assos’ta kalarak ilk felsefe okulunu kurmuş. Büyük İskender’in Asya seferinde bağımsızlığına kavuşan şehir, onun ölümünden sonra Pergamon Krallığı’na geçmiş. Kent M.Ö. 331 yılında Büyük Roma İmparatorluğu’na geçse de, parçalanma sırasında Bizans’ın payına düşerek piskoposluk merkezi olmuş. 1. Murat zamanında Osmanlı topraklarına katılan Assos, Haçlı seferleri sırasında büyük zarar görmüş. Assos, Çanakkale-İzmir yolu üzerinde bulunduğu için, Ege ve Marmara’dan gelen konukları ağırlıyor. Temiz havası, denizi, tarihi, huzurlu, sessiz ortamı ve deniz ürünlerinin yanısıra; Assos turistik tesisleriyle de konuklarına elverişli bir tatil ortamı sunuyor.
Tarihin 21. yüzyıldaki yansıması “Assos” ve gölgesinde kalmış gizli cennet, Koyunevi köyünün sahil semti “Sokakağzı”… Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi Behramkale köyünde bulunan Assos, denizden 238 metre yükseklikte yer alan bir tepeden Ege’yi seyrediyor. Assos’un bu keyifli seyirdeki gözleri tepedeki Athena Tapınağı, denizin yosun kokusunu ise sahildeki küçük limanla soluyor.
Bir liman kenti olmasına rağmen Assos’da limanla kent arasında önemli bir seviye farkı bulunuyor. 3 km uzunluğunda, 20 metreye ulaşan surları, doğu ve batıdan olmak üzere iki ana giriş kapısı ve 8 kulesi, kentin güvenli bir konumda olduğu izlenimini yaratıyor. Nekropolleri, gymnasiumu, agora temelleri, kiliseye çevrilen tapınağı, idari yapı ve meclis binası, su sarnıçları ve at nalı biçimindeki amfi tiyatrosuyla Assos; harap da olsa günümüze kadar gelmeyi başarmış. 1881-1883 yılları arasında Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından başlatılan kazı çalışmaları, şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Prof.Dr. Ümit Sertoğlu başkanlığındaki Türk Arkeologlar tarafından yürütülüyor.
Assos’da Yaşam
Her tarafından tarih fışkıran Behramkale ve Assos’da renkli yaşam ise küçük liman çevresinde yaşanıyor. Oteller, barlar, restoranların yoğun olarak dar alana sıkıştığı bu sahilde araçlarıyla gelenler parke taşı kaplı, oldukça dik bir yokuştan inerek yolun kenarına araç bırakıyor, sonrada yürüyerek sahile iniyorlar. Gecesi gündüzü ayrı atmosfere sahip Assos liman dalgakıranı üzerinde yürümek, sahil kahvelerinde oturmak, denize taşan restoranlarda adeta denizin içinde yemek yemek zevkli oluyor.
Denize girecek uzun kumsalı olmayan, plaj sıkıntısı çekilen Assos’ta, turistik işletmeler çareyi denize yapılan ahşap iskelelerde bulmuşlar. Liman dışında, her iki tarafta yapılan ve genellikle otel müşterilerinin kullandığı güneşlenme teraslarına konulmuş renkli yer yastıklarına uzananlar, kumlanmadan deniz ve güneş ihtiyaçlarını karşılarken, yapılan içecek servisleriyle serinliyorlar.
Etrafı açık olan, zeminden sıcak yansıma almayan teraslarda denizin serinliği, esintisi sayesinde kıyıda olmaktan daha fazla rahat ediliyor.
Görülecek yerler
Athena Tapınağı; Zeus’un kızı ve 12 Olimpos Tanrısından biri olan Athena, babası Zeus’un kafasından silahlı ve elinde kargası ile doğmuş bir savaş tanrıçası. El işçiliği ve el sanatlarını koruyan tanrıça olarak da biliniyor. Mitoloji’ye göre kadınlara dokumayı o öğretmiş. Behramkale ve çevresindeki halı ve kilim dokumacılığı, gelişmesini belki de Athena’ya borçlu. Assos Athena Tapınağı, Ankaik çağda Anadolu’da dor üzerine yapılmış tek örnek olması ve kabartmalı frizlerin bulunması nedeniyle büyük önem taşıyor. Tapınağa kadar araç yolu olan antik alana giriş, ücretli. Ayakta kalan sütunlar, fotoğraf çekenlerin yanısıra resim yapanların da kompozisyon malzemesi. Ege Denizi’nin görkemli manzarasına karşı güneşin batışını seyretmek ise bir başka keyif…
Behramkale
Antik kentin hemen yanında yer alan Behramkale Köyü, tarihi camisi ve antik taş köprüsü yol üzerinde bulunan lahit ve kale surları bölgede görülecek yerler arasında bulunuyor.
Çevre gezilerine meraklıysanız, onarım çalışmaları Mercedes Benz firmasının katkılarıyla gerçekleşen Babakale yolu üzerinde Apollo Smintheion Tapınağı, Babakale de bulunan Osmanlı’nın yaptığı son kaleyi, Osmanlı Donanmasının deniz seferine çıkarken su aldığı çeşmeyi, camiyi, Kestanbol Kaplıcalarını ve Kumburnu sahilinde yer alan geçmişten günümüze bozulmadan gelebilmiş korunaklı savaş siperlerini görebilirsiniz.
Odunluk İskelesi’nden feribotla Bozcaada’ya geçebileceğiniz gibi, Truva, Bergama gibi çevredeki diğer antik kentleri de gezebilirsiniz.
Eden Beach ve Eden Garden Otelleri’nin sponsorluğundaki Assos Festivali ise Eylül ayında yapılıyor.
Koyunevi Köyü, Sokakağzı Sahili
Assos’a 18 km uzakta, aynı kıyıda yer alan sahil semti, antik Polymedium kenti üzerinde bulunuyor. Sırtını dik yamaçlara dayayan köydeki dört yolun kesişme noktasında, görünürde kimseler yok. Ama pansiyon ve otel tabelaları sahilde hayat olduğu izlenimini uyandırıyor. Rampa aşağı inmeye başladığınız anda, Assos’un Athena Tapınağından görünen panoramaya eş değerde Ege denizi manzarasıyla karşılaşıyor ve ılık rüzgarını yüzünüzde hissediyorsunuz. Tarihi Polymedium antik kenti üzerinde bulunan köyde, henüz kazı çalışması yapılmamış. Sit alanı olan bölgenin geniş ve uzun kumsalı gerisinde birkaç pansiyon, kafe ve bazı yazlıklar bulunuyor. Mütevazı yerleşim alanında yaz-kış açık tesisler, konukları yıl boyu ağırlıyor. Assos’a oranla daha az bilindiği için daha ekonomik fiyatların sözkonusu olduğu tam bir huzur sığınağı burası. Temiz havası, denizi ve Assos’tan çok daha büyük kum plajı ile lüks aramayan ailelerin tercihi. Olta ve sualtı zıpkınla balık avcılığı için zengin koylara sahip yörede, günlük gezilere, tekne turlarına katılabilirsiniz. Sörf meraklıları için uygun rüzgar var. Av sezonunda kara avcılığı da yapılıyor. Eylül ayında başta lüfer olmak üzere balık bolluğu yaşanıyor. Vahşi deniz çipurası, barbunya, kupa, sinarit, karagöz ve diğer balık çeşitlerini bulmak mümkün. Akdeniz’den Ege’ye, Marmara’ya, Karadeniz’e yumurta bırakmaya giden balıkların göç yolu üzerinde olan Assos-Babakale-Kumburnu gibi kıyılar, tam anlamıyla deniz ürünleri cenneti. Yörede bulunan, orijinalliği hiç bozulmamış köylerden, el işi hediyelikler alabilirsiniz. Koyunevi-Assos arası gezinizde, meşe ağaçlarından küme yapıp için için yakarak odun kömürü imal edenlere de rastlayabilirsiniz.
Assos resimlerine buradan bakabilirsiniz.
https://www.biriyilik.com/tatil-seyahat/assos-bahramkale-resimleri_2372/