Kelebekler Vadisi Gezi Rehberi

Yeri: Fethiye’ nin 12 km. güneyindeki Ölüdeniz-Belcekız Körfezi’ nin doğu kıyılarındaki koylarından biri olan Kelebek Vadisi, deniz yoluyla Ölüdeniz’ e yarım saat mesafededir. Belcekız sahili güneye dönüktür ve Vadi’ nin batıya bakan kumsalı buradan görülmez.
Ulaşımı: Kelebek Vadisi’ ne, Belcekız sahilinden kalkan özel teknelerle yaklaşık yarım saatte ulaşılır. Deniz ulaşımından başka karayoluna tek bağlantı ise, Vadi’ nin üstündeki Faralya Köyü’ ne çıkan, yarım saatlik zorlu ve tehlikeli bir tırmanış gerektiren keçiyoludur. Yol üzerindeki eski bir taş kitabe dikkate alındığında, bu patikanın çok eskiden beri kullanıldığı anlaşılmaktadır. Faralya Köyü’ nde karşımıza çıkan toprak yol, Ölüdeniz’ den başlayıp Kabak Koyu’ nun üzerinde sona eren 18 km. uzunluğundaki tek karayoludur. Bu yol üzerinde Kıdrak Koyu (Likya Worl), Faralya, Uzunyurt köyleri ve yolun bitiminde Kabak mahallesi bulunur.
Faralya civarı ve Vadi’ deki eski kalıntılar, Likya’ nın Perdikia isimli yerleşim alanına ait olup, M.Ö. 4. yüzyıla tarihlenmiştir. Vadi’ de ayrıca Bizans dönemine ait Bina kalıntısı ve toprağa yarı gömülü bir kilise giderek yok olmaktadır. Bölge, eski keçiyollarıyla adeta bir ağ gibi örülmüştür. Bugün yürüyüş sporu yapmak amacıyla kullanılan bu yollar, eskiden burada yaşayan insanların belki de dünyayla olan tek bağlantılarıydı.
Fiziki yapı: Kelebek Vadisi, geniş ağzı batıya dönük ve doğuya doğru giderek incelen büyük bir huni görünümündedir. Deniz kıyısında, huninin geniş kenarını oluşturan kumsal 250m. uzunluktadır, geriye doğru giderek daralan düz arazi ise 1500m. civarında uzunluğa sahiptir. Üçgen biçimli bu düz arazi, yüksekliği 300-400 m. arasında değişen dik kanyonvari yamaçlarla çevrelenmiştir. Yaşlı, kıvrımlı ve kırık kireç taşlarından oluşan bu yüksek yapı, huninin dar boğazında yer yer 7-8 m. kadar daralarak kıvrımlı bir hal alır ve 20-25 m. yüksekten akan bir şelale ile son bulur. Bu suyun gerçek ismi “ Güldürümsu Şelalesi ” dir. Şelalenin suları, daha yukarıda, Babadağ eteklerindeki Devrent Boğazı’ ndan doğan Sarp Deresi’ nden gelir. Kış aylarının yağışlı günlerinde derenin suyu maksimum düzeyde çoğalarak, dar kanyonun birçok yerinden büyük şelaleler halinde aşağı dökülür ve dere halinde Vadi’ yi uzunlamasına geçip, kumsalı yararak denize karışır. Mayıs ayının sonlarında bu dere kurur ve yer altından denize ulaşır. Vadi’ nin arkasında Babadağ’ ın sarp etekleri yükselir ve dağın zirvesinde bu yükseklik 1975 m.’ ye varır.
Kelebekler Vadisi Krokisi

İklim: Akdeniz ikliminin tipik özelliklerini taşımasına karşın, etrafının dik yamaçlarla çevrili olması yüzünden, ekim ayı ile birlikte güneş geç görünüp erken kaybolmaya başlar, aralık-ocak aylarında ise hiç görülmez. Bu sebeple kış aylarında çok nemli ve serindir, yıllık kış ortalaması 10oC civarındadır. Yaz ortasında batıdan esen meltem ve güney rüzgarları etkisiyle deniz genelde dalgalıdır. Eylül ayı ile birlikte doğudan (şelale yönünden) esen hafif rüzgar, gecelerin serinlemesine sebep olur. Vadi batı ve güneybatıya açık olduğundan, kışın bu yönden gelen şiddetli fırtınaların etkisi altında kalır; deniz kabarır, kumsalı aşan dev dalgalar toprak araziye ulaşır, rüzgarın yarattığı anaforlar ağaçların kırılıp devrilmesine sebep olur.
Turizm: Kelebek Vadisi, burada yaşayan ve tarımla uğraşan gerçek sahibinden 1974 yılında 300,000 liraya satın alınarak, 107 ortaklı bir Turizm Kooperatifinin tapulu malı olmuştur. Daha sonra, 25 Aralık 1996 tarihinde İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma 2 no.lu Kurulu’ nun 6361 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit ve 3. derece arkeolojik alan ilan edildiği için her türlü yapılaşma yasaklanmıştır. Bölge ayrıca Doğal Hayatı Koruma Derneği’ nin ilan ettiği, Türkiye’ deki 9 Doğal Yaşam Alanından biri olan Babadağ ve çevresi doğal yaşam alanına dahil edilmiştir.
Toplam olarak 130 dönümlük bu alanın 90 dönümü turistik amaçla kullanılmaktadır. Vadi’ nin turistik amaçla kullanılması 1985 yılından sonra başlamıştır. Özel ziyaretlerin dışında ilk kalıcı sakinler, doğa aşığı sırt çantalı turistlerdir. Daha sonraki yıllarda, sahilde ve 100 m. geride bulunan metruk iki taş yapı onarılarak barınak haline getirilmiş; 90’ lı yıllarda ise sahildeki yapının yanına asmalardan örülmüş bir çardak, mutfak, duş-tuvalet ve yatmak üzere geniş çardak (roof) eklenerek, derme çatma bir kamping tesisi oluşturulmuştur. Tesisin işletmesi, kooperatifin kapalı zarf usulü ihalesini kazanan küçük sermayeli müteşebbislerce yürütülmektedir.
Vadi’ de elektrik bulunmadığından, soğutma ve aydınlatma için gerekli enerji jeneratörle sağlanır. Gece çardak veya çadırlarda yatılır, birbirine karışan dalga ve böcek sesleri mistik bir atmosfer yaratır. Bu, doğaseverleri buraya çeken ilk etkendir. Kelebek Vadisi’ nin ağızdan ağıza yayılagelmiş bir de efsanesi vardır: Bir asır kadar öncesini hatırlayan eskilerin anlattığına göre, o zamanlar Vadi’ de tek başına yaşayan Despina isimli bir rum kadını 120 yaşında ölmüştü. Despina 20 yaşındayken, korsan gemilerinin gizlendiği bir yer olan Vadi’ de, genç bir denizciye aşık olmuştu; geri geleceğini vadederek denize açılan genç denizci, bir daha geri dönmemiş ve Despina ömrünün sonuna kadar hep onu beklemişti. Öldükten sonra cesedi bulunamamış Despina’ nın ruhu, yaşlılara göre hala burada dolaşmaktadır.