Atom Bombası ve Hidrojen Bombası Arasındaki Farklar

Atom bombası, uranyum 235 ya da plütonyum 239 atomlarının çekirdeklerinin parçalanması ilkesine dayanır. Bu izotoplar nötron bombardımanına tutulursa, uranyum çekirdeği 2, plütonyumunki ise 3 nötron açığa çıkararak parçalanır.

Açığa çıkan nötronlar, yakındaki çekirdekleri parçalarlar ve tepkime aynı doğrultuda sürüp gider. Tüm yükün dönüşümü, nükleer santralarda yavaş gerçekleşir. Bombada ise, birkaç milisaniyede gelişir ve ortaya, milyonlarca derecelik sıcaklıkta bir ateş topu çıkar.

Bu zincirleme tepkime, yalnızca, maddenin “kritik kütle” ağırlığında olduğu zaman gerçekleşir. Söz konusu değerin altında nötronlar, atomdan, birbirleriyle çarpışmadan çıkabilirler. Kritik kütle, uranyum için 15, plütonyum için 7 kg’dır. Kuramsal olarak, tepkimenin başlaması için, aynı kütle ağırlığındaki iki parçayı bir araya getirmek yeterlidir. Hidrojen bombasının ilkesi ise, iki küçük atomdan (hidrojen), daha büyük bir atom (helyum) üretmeye dayanır. Hidrojen çekirdeklerinin kaynaşması zordur. Bunun için, birbirlerine yaklaşmalarını engelleyen elektromanyetik kuvveti yenmeleri gerekir.

Bu limit aşıldığında, ikisi tek bir çekirdek oluşturmak üzere kaynaşırlar ve Güneş’inkine eşit ölçüde bir enerji açığa çıkarırlar. Çekirdeklerin itme kuvvetini yenmeleri, milyonlarca derecelik bir sıcaklık gerektirir. Atom bombasından farkı, sıcaklığı ve gerekli nötronları kaynaşma yoluyla üretmek için hidrojen kütlesi kullanılmasıdır.

altay

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir