Saliha Sultan Çeşmesi

İstanbul’un tarihi surlarının dışında kalan çeşmelerin en güzellerinden biri de Tophane Çeşmesi. I. Mahmud zamanında, 1732′de Türk rokokosu tarzında inşa edilen çeşmenin mimarı Ahmed Ağa.

Zaman zaman temizlenerek korunmasına çalışılan bu çeşme, eskiden Tophane iskelesinin yanı başında, kalabalık bir meydanda yer almaktaydı. Sonraları kıyının doldurulmasıyla denizden hayli içeride kaldı.

Azapkapı’da Unkapanı Köprüsü’nün ayağı yanında, Sokullu Mehmed Paşa Camii’nin önündeki zarif çeşme ise, Saliha Sultan Çeşmesi diye anılır. Çeşmenin inşasının hoş bir öyküsü var: IV. Mehmed’in eşi Rabia Gülnuş Valide Sultan bir gün Azapkapı taraflarından geçerken, gözüne buradaki basit bir çeşmenin önünde ağlamakta olan küçük bir kız çocuğu çarpar. Küçük kızı avutmak amacıyla eline biraz para sıkıştırmak isterse de, çocuk testisi kırıldığı için değil, evine su götüremeyeceği için ağladığını söyler.

Saliha adındaki bu kızcağızın cevabından hoşlanan sultan onu sarayına alır, yıllarca özenle büyütür, yetiştirir. Yaşı gelince de oğlu II. Mustafa ile evlendirir.

Saliha Sultan, yıllar önce önünde testisinin kırıldığı o basit, küçük mahalle çeşmesinin yerine mevkiine yaraşan büyük bir çeşme yapılmasını arzu eder. Ama nedense bir türlü bu arzusunu gerçekleştiremez. Yıllar sonra oğlu I. Mahmud tahta çıktığında annesinin bu arzusunu yerine getirmek için harekete geçer:

Kayserili Mustafa Ağa’ya, Lale Devri üslubuna uygun olarak, o küçük mahalle çeşmesinin yerine, büyük ve her yanı nefis taş işçiliğiyle süslü bir çeşme yaptırtır, suyunu da Topuzlu Bendi’ne bağlı Taksim suyundan getirtir. 1732/33 yıllarında inşa edilen çeşmenin iki büyük kubbesi ilk anda göze çarpar. Kubbelere Saliha Sultan’ın kabarık göğüslerinin esin kaynağı olduğu söylenir.

yolcu

Hissetmediğin her yer uzaktır. http://www.biriyilik.com http://www.yapmake.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir