Nordstern Hanı Gezi Rehberi
Voyvoda Caddesi’nin Meydanı kestiği köşede, alt geçidin çıkışında tarihi ve süslü bir bina. Belgelere göre 1813′te orada bir Yahudhane ve beş dükkân varmış. Sonradan yıkılan bu binanın yerine 1862′de Yosef’e ait tek kapılı bir han ve üç dükkân yapılmış. Bugünkü yapı, Yüksek Mimar ve restoratör Tülin Taşçıoğlu’nun İstanbul Ansiklopedisi’ndeki yazısına göre 1889′da Dilber Han olarak inşa edilmiş. Mimarı belli olmayan bu üç katlı yapının, İtalyan Kontu Avram Komando’nun oğlu Rafael Salamon tarafından yaptırıldığı söyleniyor. Ve Maçka Tekniker Okulu olarak kullanılan eski İtalyan Sefarethanesi ile Beyoğlu’ndaki Saint Antoine Kilisesi’ne benzediği için, ünlü İtalyan Mimar Guilio Mongeri’nin İstanbul’daki ilk binası olabileceği düşünülüyor.
Binanın 19. yüzyıl’da özellikle Levantenler’in beğenisini kazanan ve ‘‘canlandırma” olarak isimlendirilen yabancı karakterli bir mimari tarzı var. Cephelerindeki çift pencereli sivri kemerleri, bezemeli pencereleri, pencereler arasındaki pilastrlar ve kolon başlıkları, katlar arası bezemeli silmeleri ile neogotik tarza uyuyor.
Bugünkü bina yapıldığında, kapı numaraları 1, 3, ve 5′miş. 1 ve 3 Numara’da iki dükkân, 5 Numara’da ise Dilber Han bulunurmuş. 1928′de yapının altındaki iki dükkân Banco Di Roma’ya, bir dükkân ise Baylan Pastanesi’ne kiralanmış; bodrum katı Banco Di Roma’nın kasa dairesiyken sonraları Baylan’ın imalathanesi olmuş. Zaman içinde oda oda kiraya verilen ve pek çok bölümler, asma katlar ilave edilen tarihi bina, sonraki sahibi Nordstern Umumi Sigortalar Şirketi tarafından 1994 yılında köklü bir yenilemeden geçirilmiş. Artık ikinci grup korunması gereken yapı olarak tescilli. Restorasyon projesini yapan Tülay Taşçıoğlu, bir başka yazısında, yenileme sırasında ilavelerin ayıklandığını, binanın aslına uygun hale getirilmeye çalışıldığını söylüyor.
Bina artık Axa Oyak Sigorta Şirketi’nin. Ama bilinen adıyla Nordstern Han, sadece bir sigorta şirketi binası değil. Axa Oyak, binanın İstanbul Nazım Planı’na göre yakın bir gelecekte oluşacak ‘‘Kültür Aksı” üzerinde yer aldığını düşündüğü için, sanatçıların sanatseverle buluşacakları yeni bir ortam oluşturmaya karar vermiş. Giriş katında galeri olmaya elverişli bir mekânın ortaya çıkması da bu kararı desteklemiş.