Bitkilerle Tedavi

Şifalı bitkilerin gücü insanlar tarafından tarihin en eski çağlarından beri biliniyor. Birçok uygarlığın bu bitkiler hakkındaki bilgileri yaşadıkları devrin kitabelerinde yazılıdır. Günümüz arkeolojisinin sayesinde bunlar hakkındaki bilgiler günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Mezopotamya’da arkeologların 5000 yıllık distilasyon cihazı bulmaları ise konunun önemini iyice göstermekte. Astroloji,Alşimi ve Maji gibi pek çok doğa bilimi gibi bu konuda da Mezopotamya Yine çok revaçta olan bir bölge.

Asurlar ‘dan kalma, kil tabakalarda yazılmış, birçok hastalığın ve bunlara deva olacak bitkilerin adları vardır. Böylece bu uygarlığın şifalı bitkilerin ne işe yaradığını bildiklerini anlıyoruz.İş bununla da kalmıyor. Asurlular ‘ın merkezi olan Ninova şehrinde,şifalı bitkileri yetiştirdikleri de tespit edilmiştir. Asur kitabelerinde diğer Mezopotamya uygarlıklarından olan Babil ve Sümer lisanlarında yazılmış tedavi usulleri de yer almakta. Şifalı bitkilerle hastaların tedavisinde, bu ulusların bitkilerin şifa özelliklerini bildiklerini ve kullandıkları belgesel olarak anlaşılmaktadır.Uygarlığın beşiği sayılan Mezopotamya’nın bu mirasını eski Mısırlılar daha da ileri götürmüşler ve bu bitkilerden hastaların tedavisinde pratikte faydalanmışlardır. M.Ö.1550 yılında yazılmış olan ve 1872 yılında Ebers tarafından keşfedilen papirüs da 450 hastalık kayıtlıdır.Bu papirüs da bitkisel ve hayvansal orijinli ilaçların adları ve tarifleri yer almaktadır. Bunlar arasında kırıklar,burkulmalar ve yaralar hakkında bilgiler de vardır.

Mısırlıların şifalı bitkilere verdikleri önem birçok yazıtta vardır. Bu yazıtlardan anlaşıldığı kadarıyla bu tür şifalı bitkileri elde etmek amacıyla özel seyahatler düzenledikleri kanıtlanmıştır. Örneğin M.Ö. 1500 yılında, bugünkü Somali’ye 5 adet gemi gönderdikleri biliniyor. Buralardan, Mısırlılarca bilinen nane ( Latince adı : Mentha Piperita), siyah hardal ( Latince adı : Sinapis Nigra L.) sinameki ( Latince adı : Cassia Acutofolia L), haşhaş ( Latince adı : Papever Somniferum L.) adasoğanı ( Latince adı : Scilla Maritima L), tatula (Datura Stramonium) gibi tıbbî açıdan yararlı bitkiler getirmişlerdir. Halen bu bitkiler tıpta kullanılmakta ve Avrupa’ nın ceşitli ülkelerinde yetiştirilmektedir.

Çinliler, milattan 3000 yıl evvel bitkisel,madensel ve hayvansal kökenli birçok ilaç kullanmışlardı. Milattan 2600 yıl önce yazılmış olan BEN SAO adlı bir kitapta 900 cins bitki kaydedildiği biliniyor. Daha sonraları, XVI. asırda Çinli doktor Li Şiç Jen 1900 dolayında şifalı bitkiyi kaydetmiştir.

Bir İyilik

Dünyayı daha iyi yapmayan insan insan değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir