Çökertme – Muğla

çökertme

Mavi yolculuğa çıkanların ilk ya da son durağıdır Çökertme. Ama herkes denizin dantel gibi işlediği koylarını, kayalar arasına saklı Gökbel Köyünü, Kargılı ve Arap Bükü’nü değil de ünlü türküsüyle anar Çökertme’yi. Dikenleri yararak Sivrikümes tepesine çıkıp enfes panoramayı izlemek ya da Gökova’nın çatısına traktör-safari yapmak…

“Çökertme’den çıktım da Halilim, aman başım selamet Bitez de yalısına varmadan Halilim, aman koptu kıyamet…”

diye sürer gider Çökertme’nin ünlü türküsü. Karaova Yörükleri’nin güftesi hüzünlü bir aşk hikayesini konu alıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında bitez de köyün en güzel kızı Çakır Gülsüm ile yağız delikanlı, armut tüccarı Halil birbirlerini sevip nişanlanırlar. Ama köyün kaymakamı da sever Gülsüm’ü. Genç kıza sahip olmayı aklına koyunca haince pusu hazırlar ve Efe görünümlü Halil’i öldürtür. Gülsüm sonunda kaymakama varır ama içi yanarak… Bahtsız aşıkların türküsü yıllardır mavi yolculuğa çıkıp doğal liman Çökertme’ye uğrayan turistlerin dilinde. Milas’a bağlı Gökbel kıyısında yer alan Çökertme’nin nam salmış şöhreti sadece türküsünden kaynaklanmıyor. Denizden gelenleri hayrete düşüren coğrafi bir özelliğe hatta ayrıcalığa sahip Çökertme. Tekneyle yaklaşırken tepedeki Gökbel Köyü’nü göremiyorsunuz. Seneler önce korsanların denizden olası bir saldırısına karşı evler kayalar arasına yapılmış ama yeşilliklerin sardığı çiçeklerle bezeli evler, Gökova Körfezi’nin uçsuz bucaksız manzarasını seyredebiliyor.

Buyurun traktör safariye…
Köyden ayrılıp biraz da Gökova’nın çatısına çıkmalısınız. Zahmetli olmasına karşın çıkmaya değer güzellikteki kuş uçmaz kervan geçmez tepeden ıssız ve vahşi doğayı izlemenin ne denli büyüleyici ve etkileyici olduğunu yorucu geçen bir yolculuktan sonra anlıyorsunuz. Zirveye tırmanmak için bir çok tatil beldesinde rastlanmadık bir yönteme başvuruyorsunuz “Traktör-safari”. Sivrikümes tepesine çıkmak için önce köyün kahvesine uğramalısınız. Burada konuşarak kiralayacağınız traktörle tozlu yolu, çamları ve dik yamaçları aşarak zirveye yakın belirli bir noktaya ulaşıyorsunuz. Daha sonra kısa süreli bir yürüyüş var. Çevreye Akdeniz’de sık görülen (Amadeus aftershave kullananların hatırlayacakları gibi) yoğun piren otu kokusu hakim. Girintili çıkıntılı koylar, masmavi bir deniz eşliğinde traktörden indikten 20 dakika sonra manzarasına doyamayacağınız tepede, Roma döneminden kalmış bazı antik kalıntılarla karşılaşıyorsunuz. Şimdi zirveden Gökova Körfezi’ne bir göz atın. Dantel gibi işlenmiş bir koy, yeşil tepelerle kucaklaşan berrak deniz, ufukta kaybolan tekneler nefes kesen bir panorama oluşturuyor. Fesleğen Bükü, Çökertme yerleşim alanı, Arpa Bükü, Kargılı Bükü ve liman içi teknelerinin gecelediği koyun vahşi manzarası ayaklarınızın altında artık. Datça Knidos’a doğru uzanan Reşadiye Yarımadası’nın bu emsalsiz güzelliği karşısında her şeyi unutup zamanın durduğu! hissine kapılabilirsiniz.
Halısı meşhur
Gökbel Köyü’nün geçim kaynağı turizm ve halıcılık. Hemen her evin bahçesinde kök boyayla boyanan “Ada Milas” halılarını görebilirsiniz. Köylüler kök boyayı da kendileri elde ediyor. Yünleri boyayıp halı dokuyanlar, gerçek kök boya ve bunlardan yapılmış halı almak isteyenler “buyursun köye gelsin” diyorlar. Ege’nin tipik bitkisi piren, kayısı ve şeftali yaprağından sarı rengi, ceviz yaprağından kahverengi, palamuttan samani kahve, naneden koyu yeşil, çamurda bir hafta yatan yünlerden de siyah renk elde ediliyor. Tera, karanfil, kedi izi, kösele, çentik motifli halıların çerçevelerine su yatağı deniyor. Mihraplı, mihrapsız, ladik gibi çeşitleri 6m2 bir Milas halıyı ekonomik bir fiyata satın alıyor veya istediğiniz ebat, renk ve desende sipariş verebiliyorsunuz. Aynı halıların İstanbul halı piyasasında iki misli fiyatla satıldığını zaten biliyorsunuz.

Her gece eğlence var
Çökertme’nin bir farkı da yöreye özgü animasyonların yapıldığı gece eğlenceleri. Bölgeye gelen turistler sayesinde uluslar arası şöhrete sahip restoranlarda 6 ay boyunca her gece yat yolcuları için müzikli dans ve folklor gösterileri, doğaçlamalı salon oyunları yapılıyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde alkolün etkisiyle iyice coşan turistler nargile keyfi sonrası yatlarına dönüyorlar. Çökertme sahilinde bazı olumsuzluklara da rastlanıyor. Bunların başında ufukta görülen tekneyi kendi iskelelerine bağlayıp restoranlarında ağırlamak isteyenler her dilde konuşan elemanlarını sürat motorlarıyla tekneler daha burundan döner dönmez karşılamaya gönderiyorlar. Bu kıyasıya yarış, ısrar ve rekabet, çoğu zaman yat sahibinin canının sıkılmasına neden oluyor. Yine bakir koyda akşamdan atılan ağların sabah toplanma sırasında saldırgan bir tür olan müren balıklarına da rastlanıyor.

Çökertme Türküsü
Çökertme’den çıktım da Halil’im aman başım selamet
Bitez de yalısına varmadan Halil’im aman koptu kıyamet
Arkadaşım İbrahim Çavuş Allah’ıma emanet
Burası asbat değil Halil’im, Bitez de yalısı
Ciğerime ateş saldı aman kurşun yarası
Güvertede gezinirken aman kunduram kaydı
İpekli mendilimi örüzger aldı
Çakır da gözlü Gülsüm’ümü kolcular aldı
Gidelim gidelim Halil’im Çökertme’ye varalım
Kolcular görürse Halil’im nerelere kaçalım
Teslim olmayalım Halil’im ateş açalım…

Bir İyilik

Dünyayı daha iyi yapmayan insan insan değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir