Nallıhan Gezi Rehberi
Ülkemizin vefakar, asil, çalışkan ve vatanına bağlı insanlarını barındıran güzel ilçemiz Nallıhan’ı her yönüyle tanıtmak temel amacımızdır.Nallıhan ilçesi yer altı ve yerüstü kaynaklarıyla ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Çayırhan Termik Santrali, Sarıyar Hasan Polatkan Barajı, Gökçekaya Barajı, Yenice Barajı ile ülke ekonomisine önemli bir enerji katkısı mevcuttur. Çayırhan kömür işletmesinin kömür rezervi ise 400 milyon ton olup her yıl 1.6 milyon tonu Çayırhan Termik Santralinde enerji üretmek amacıyla kullanılmaktadır.Nallıhan ilçesi önemli bir meyvecilik ve hayvancılık deposu durumundadır.
Ancak ülke ekonomisine katkısıyla doğru orantılı olarak, genel bütçeden yeterince pay alamamaktadır.Devlet Planlama Teşkilatınca 1996 yılında yapılan İlçelerin Sosyo – Ekonomik Gelişmişlik Sıralamasına göre Nallıhan ilçesi 858 ilçe arasında 214.ncü, Ankara İl’i İlçeleri arasında ise 10.durumda bulunmaktadır.
2003 yılında yine DPT’ce yapılan çalışmaya göre 872 ilçe arasında 202. sırada bulunmaktadır. Bu durum hiçte iç açıcı değildir.Hiç bir olayın olmadığı, Devletine bağlı Nallıhan’ın asil ve çalışkan insanları bu duruma layık değildir. Nallıhan ilçesinin kalkınması açısından aşağıda belirtilen hususların acilen gerçekleştirilmesi hayati öneme haizdir.
Nallıhan Devlet Hastanesi, Temmuz 2007 tarihinde açılmış olup gerek ayaktan gerekse yataklı tedavi hizmetlerini bu tarihten itibaren vermektedir.
Bunlar;
Ankara –İstanbul hızlı tren projesinin biran önce bitirilmesi,
İlçedeki meyveciliğin ve hayvancılığın geliştirilmesi açısından yem fabrikası, entegre meyve suyu, salça fabrikası, peynir fabrikasının kurulması,
Ayman Kırı Sulama Projesinin Devlet Planlama Teşkilatınca Yatırım Programına alınarak, Devlet Su İşlerince Ovanın sulu tarıma açılması ve bunun sonucu üretim potansiyelinin artırılması,
Üretilen ürünlerin pazarlanması açısından ilçenin Bolu, Eskişehir ve Ankara ile bağlantı yollarının iyileştirilmesi,
Dünyaca meşhur Nallıhan oyaları, Beydili ve Çamalan köyü el dokuma ürünleri ve Döğmeci köyünde çam ağacından yapılan su fıçılarının tanıtımı, gelir sağlanması ve bu sektörün bilimsel bir baz’a oturtulması açısından el sanatları yüksekokulunun açılması,
El sanatlarımızın teşvik edilmesi ve gelecek nesillere aktarılması açısından ilçe etnoğrafya müzesinin kurulması,
Nallıhan ilçesinin 50 köyü konumu itibariyle yayla turizminin gelişmesine müsaittir.Pilot proje uygulamasıyla örnek köyler (Aksu, Aydoğmuş, Beydili, Döğmeci, Demirköy, Cendere, Çive, Meyilhacılar, Tekke, Uluköy) seçilerek ilk adım bu köylerimizde atılmalıdır. Bu köylerimizde yayla turizminin geliştirilmesi açısından evler restore edilerek aile pansiyonculuğu geliştirilmeli ve yayla evleri kurulmalıdır.Bu konuda Nallıhan Kaymakamlığı, Nallıhan Belediye Başkanlığı, Nallıhan Vakfı Başkanlığı, Nallıhan Enerji Üretim A.Ş konsorsiyumu, Park Holding, Nallıhanlı işadamı İlhan Çetinkaya başta olmak üzere diğer işadamlarımız, Kültür ve Turizm Bakanlığı nezdinde aktif girişimlerde bulunularak somut adımlar atılmalıdır. Yaylalarımıza gelecek konuklarımıza Nallıhan’a özgü yöresel yemekler ( Nallıhan kapama pilavı, Koyun ve keçi etinin yağsız yerlerinden hazırlanan Nallıhan gorçan kebabı, yaprak dolması, gözleme, köy fırınlarında yapılan kabaklı-cevizli-soğanlı-peynirli çörekler, höşmelim, kabak tatlısı, hoşaf ) ikram edilerek Nallıhan İlçesi mutfağının tanıtımı sağlanmalıdır.
Coğrafi Yapı
Ankara’nın batısında ve çok engebeli bir arazi yapısına sahip olan Nallıhan, Doğudan Beypazarı, Kuzeybatıdan Göynük, Kuzeyden Mudurnu-Seben, Batıdan Sarıcakaya, Güneyden Eskişehir ve Mihalıçcık’la çevrilidir. İl merkezine 159 km mesafede olan ilçenin dört bir tarafı dağ ve tepelerle çevrili olup İlçe, kendi adıyla anılan Çayın kenarında kurulmuştur. Yüzölçümü 1967 km², deniz seviyesinden yüksekliği 625 metre olan İlçenin Batısında Andız, Kuzeyinde Sarıçalı, Doğusunda Karageriş ve Güneyinde Sündiken dağları yer almaktadır. İlçe arazisinin % 48’i orman, % 25’i tarım, % 22’si çayır ve mera ve % 5’i çalılık alanlardan oluşmaktadır. Dağları, çam ve meşe ormanları ile kaplı olup kuzey ve batı yönünde orman örtüsü sık, Doğu ve Güney yönünde ise genellikle çıplaktır. Bu dağlar ve tepeler arasında da dik vadiler, dere boylarında sulu tarım alanları ve tepelerin düzlüklerinde tarıma uygun araziler bulunmakta, Çayırhan ve Beypazarı’na komşu arazileri kısmen düzlük alanlardan oluşmaktadır.
İlçe arazisi, genellikle güneye doğru meyilli olduğundan dere ve çaylar Güneyden geçen ve bölgenin en büyük akarsuyu durumundaki Sakarya Nehrine dökülmektedir. Kaynağını İlçe topraklarından alan Pınarbaşı, sofulu ve Nallıhan Çayları yörenin belli başlı akarsularını oluşturmaktadır.
İlçenin iklimi, İç Anadolu ve Batı Karadeniz Bölgeleri iklim özelliklerini göstermektedir. İlkbahar, Sonbahar ve Kış ayları genellikle yağışlı geçerken yaz aylarında pek yağış görülmemektedir. Kış aylarının fazla soğuk olmadığı İlçede, rakımı 200-250 metreye kadar düşen Sakarya Nehri Vadisinde ise daha ılıman bir iklim tipi görülmektedir.
Ankara-Nallıhan-Çayırhan Erozyonla Mücadelesi Eğitim Çalışmaları
Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında çevre sorunlarının küresel boyutta olması nedeniyle dünya ülkelerince kabul edilen ve ülkemizin de taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi ile taraf ülkeler gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakma taahütü altına girmiştir. Biyolojik çeşitlilik açısından sahip olduğumuz değerleri biyotik ve abiyotik unsurları ile birlikte korumak, sürdürülebilir bir şekilde kullanımını sağlanmak, bozulmuş veya zarar görmüş alanları rehabilite etmek ve yöre halkının sosyo-ekonomik yapısını inceleyerek geliştirmek uluslararası seviyede ülkemizin sorumluluğudur. (Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 8 (f) maddesi, Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 1(b) ve 2. maddeleri). Söz konusu sorumlulukların yerine getirilmesi; özellikle Çevre Bakanlığının veri toplama, değerlendirme ve bu sonuçlardan yola çıkarak tedbirler geliştirme, kamuoyunu bilinçlendirme ve ilgili kurumlar arasında işbirliğini sağlama yönünden, kapasitesinin geliştirilmesine bağlıdır.
Bu kapsamda, Ankara/Nallıhan/Çayırhan bölgesindeki erozyonun ve arazi bozulmasının önlenmesi, zarar görmüş alanların rehabilitesi, hem bölgedeki halkın yaşam standartlarının iyileştirilmesine katkı sağlamak hem de küresel öneme sahip doğal varlıkların korunması için gereklilik arz etmektedir. Ankara İli, Nallıhan İlçesi, Çayırhan Belediye Başkanı bu çerçevede Çevre Bakanlığını ziyaret etmiş olup, bölgelerinin erozyona maruz bir alan olduğunu belirterek, durum tesbiti ve yerinde inceleme yapılmasını talep etmişlerdir. Bu kapsamda, bölgenin mevcut durumunun tesbiti için Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Şube Müdürlüğü uzmanları tarafından oluşan bir ekip mahalinde bir inceleme yapmıştır.
Pilot proje ile, arazi bozulmasının önlenmesi ve bozulmuş alanların rehabilitesi ana hedefi doğrultusunda,
*
Halkın ilgili bilgilere erişimini sağlayarak, duyarlılık ve bilinç geliştirmek ve bu duyarlılığın artmasına katkıda bulunmak üzere derneklerin kurulmasını desteklemek,
*
Bölgenin çölleşme ile mücadele ve etkilerini hafifletme çabalarında kapasite oluşturmak,
*
Ekosistem işlevlerini araştırarak sürdürülebilir kullanım esasları kapsamında yöre halkının yararlanabileceği faydaları belirlemek,
*
Konu ile ilgili tüm Bakanlıklar ve kuruluşlar ile işbirliği yapmaktır.
Erozyonla toprakların taşınması ve bunun sonucu olarak ortaya çıkabilecek çölleşme ve kuraklıkla mücadelede başarılı olunabilmesi için, bu sorundan I. derecede etkilenen insanların mücadelenin içinde olması; bugün global olarak kabul edilen bir gerçektir. Etkilenen insanların içerisinde bulunmadığı bir mücadelenin başarısız olacağı şimdiden söylenebilir. Bunun için çölleşme ile mücadele çerçevesinde halkın katılımının sağlanması zorunluluğu gündeme gelmiştir.Öncelikle projede çalışacak Kurum, Kuruluş, Üniversite ve Gönüllü Kuruluşların teknik imkan ve kapasiteleri geliştirilmeli, teknik uzmanların eğitimleri ve kapasiteleri güçlendirilmelidir.Teknik uzmanlar tarafından çölleşme ve kuraklıktan etkilenen yerel halkın özellikle başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere bilgilendirilmesi ve biliçlendirilmesi sağlanacaktır.
Yörede yaşayan insanlar yaşadıkları mekanın sürekli olarak değiştiğini ve değişimin kendileri aleyhine olduğunu anlayacaklar ve bu değişimin lehlerine dönmesinde en önemli ögenin kendileri olduklarının farkına varacaklardır. Bu da o yörede çölleşme ve kuraklığın önlenmesi konusunda yapılacak olan mücadeleye halkın aktif olarak katılımını sağlayacaktır. Daha da önemlisi bu mücadelenin sürekliliğini sağlayarak sorunun çözümüne direk katkıda bulunacaktır. Yapılan proje, benzer özellikler gösteren yakın yörelerde emsal teşkil edecek ve insanların olaya bakış açısını değiştirecektir. Yani halk kendini bilinçlendirme görevini üstlenecektir.
Bu kapsamda, erozyon ve çölleşme ile mücadele de yore halkının bilinç ve duyarlılığının geliştirilmesi göz önünde tutularak, Ankara/Nallıhan/Çayırhan beldesinde 20-22-23/03/2001 tarihlerinde tüm ilköğretim ve lise öğrencilerine Bakanlığımız uzmanları tarafından görüntülü eğitim çalışması verilmiştir. Ayrıca okul öğrencilerinin rol aldığı “Doğamızı Koruyalım” adlı drama da aynı eğitim çalışması kapsamında sergilenmiştir. Yine aynı şekilde erozyon ve çölleşme ile mücadele de en önemli halkalardan biri olan halkın bilinçlendirilmesinden yola çıkılarak 28/03/2001 tarihinde öğrenci velilerine aynı program tekrar edilmiştir.
Bu eğitim çalışmasının tamamlayıcısı olarak Ankara/Nallıhan/Çayırhan beldesinin yoğun erozyona maruz kalmış alanlarında 03.04.2001 tarihinde “Uygulamalı Ağaç Dikim Bayramı” adı altında fidan dikimi yapılacaktır. Çayırhan Belediye Başkanlığı sözkonusu ağaç dikim bayramını bir gelenek haline dönüştürerek her yıl Mart ayının son iki haftasında bu olayı organize edecektir.
Gezilecek Yerler
Şahin, doğan, kartal, Mısır akbabası, alaca balıkçıl, kaşıkçı, yeşilbaş, karabatak, kılkuyruk, turna, keklik, çulluk, bıldırcın, kaz ve su tavukları; kremalı pastayı anımsatan renkli platolarda uçuyor, besleniyor, yaşıyorlar. Dikenli çiçekler, yeşilden arınmış dağlar, tepeler, renk renk katmanlar ve garip yüzey oluşumları; insanın kendini başka bir gezegende hissetmesine neden oluyor. Bu gezimizde Nallıhan Kuş Cenneti’ne bir yolculuk yapacağız.
Bozkır alanlara hayat veren Kızılırmak ve Sakarya nehirleri, denizden 1500 metre yükseklikte akarken, tarih boyunca bu önemli su kaynaklarının çevreleri yerleşim alanı olmuş. Türkiye’de 70 kuş cennetinden biri olan ve 150’yi aşkın kuş türünün varlığı tespit edilen “Nallıhan Kuş Cenneti”, 1994 yılında Milli Parklar, Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Şahin, doğan, kartal, Mısır akbabası, alaca balıkçıl, kaşıkçı, yeşilbaş, karabatak, kılkuyruk, turna, keklik, çulluk, bıldırcın, kaz, su tavuğu gibi kuşların görülebildiği bölgede, kremalı pasta benzeri renkli platolar arasında kendinizi faal bir krater ağzında ya da ürkütücü yalnızlığın etkisiyle bir gezegende sanabilirsiniz. Ankara, İstanbul, Bolu, Eskişehir dörtgeni arasında profesyonel haritalarda erozyon bölgesi diye belirtiliyor. Aklınıza, “Burası da nereden çıktı?” diye bir soru gelebilir. Amacımız yeni yerler tanıtmak, turizme kazandırmak, iki büyük il arasında yaşayanlara yeni bir aktivite kazandırmak ve bir yere giderken geçişi buradan sağlamak…
Bir tarafta yemyeşil kuş cenneti, diğer tarafta doğa harikası bir cehennem, erozyon bölgesi, ot yok. Siz istediğiniz kadar erozyon tehlikesini anlatın, kampanya yapın. Yerinde görmenin etkisi de tepkisi de başka oluyor. Yıllar önce bölgenin yüzey şekilleri konusunda titiz ve değerli bir çalışma yapan jeomorfolog Muammer Atiker’in ve haritaların işaret ettikleri erozyon bölgesi, Nallıhan-Çakırhan’a yolculuğumuz başlıyor.Akyazı’dan ayrılıp Mudurnu üzerinden Nallıhan’a giderken 1210 m yükseklikteki Aynalıkaya geçidini geride bıraktıktan hemen sonra, 25 km’lik güzergâhın doğa yapısında bir başkalaşım gözleniyor. Bölgede Nallıhan’a yaklaştıkça ürkütücü görsellik, ağaç ve bitki dokusuna da yansıyor. Dikenli çiçekler, yeşilden arınmış dağlar, tepeler, renk renk katmanlar ve garip yüzey oluşumları; insanın kendini başka bir gezegende hissetmesine neden oluyor. Kraterden çıkıp donan akışkan lav görüntüleri dikkati çekerken, sonunda karşınıza çıkan baraj su toplama havzalarıyla derin bir “oh” çekiyorsunuz. Su varsa hayat da vardır misali köprüyü geçip, sola ayrılan daracık yoldan göl kıyısına, iki katlı teraslı kuş gözlem istasyonuna geliyorsunuz. Çevreye piknik masaları serpiştirilmiş, biraz da çiçek, fidan dikilmiş. Yöreyi henüz keşfeden hafta sonu tatilcilerinin şimdilik huzur sığınağı durumundaki piknik alanı bekçisi, önceleri aynı yörede Sarıyer barajında çalışırken, Nallıhan’a atanmış fidanları suluyor. Gönül arzu ediyor ki Nallıhan Kuş Cenneti kuş gözlem istasyonunda dürbün, teleskop gibi araç-gereçler ve film, kuş resimleri, hediyelik eşyalar satan küçük bir satış reyonu olsun. Ama ne soğuk meşrubatlar satan bir büfe, ne de yöreyi ve kuşları tanıtan bir broşür bile yok! Küçük bir yatırımla, İstanbul-Bolu-Ankara hattı üzerindeki bu eşi benzeri olmayan bölgeye, hem eğitici hem de dinlendirici bir aktivite kazandırılabilir. Piknik yapılır, bu arada kiralık teleskoplar, dürbünler kendilerini finanse eder.
Tanıtım yayınları, kartlar satılır. Yöre halkı kuş motifleri işledikleri örtü ve oyaları satarlar, yöre taşlarından biblolar pazarlanır. Kaya yapısının acımasız çıplaklığını ayak tabanlarında hisseden çocuklara, aileler ülkeyi sahiplenme adına çok önemli bir mesaj vermiş olurlar.Sağı solu çıplak, ilginç kayalıklar arasında yer alan çevresi saz kaplı baraj gölü, çölde vaha gibi. Renkli katmanların gölgesinde asfaltı kazırcasına bir solukta köprüyü geçip, çeşme başında mola verdim. Ekolojik denge, sulak ortamın getirdiği börtü, böcek ve sinek çok. Bunları balıklar yiyor. Kuşlar balıklarla besleniyor. Kuşları da kayaların tepesinde fırsat kollayan kartallar, atmacalar bekliyor.
Çoğunlukla kiltaşı, killi kumtaşı, volkanik kül, tüf, kumtaşı ve ince çakıldan oluşan renkli katmanlı kayalardan ayrılıp, kuşların dünyasına bakıyoruz. Nallıhan Kuş Cenneti, göl çevresinin bazı bölümleri sazlık. Balıkçıl kuşlar ve leylekler en çok göze çarpan çeşitler. Evlerinde olmanın huzuruyla tepeli balıkçıllar, angutlar, yaban ördekleri, hatta keklikler oradan oraya uçuyor. Bölgenin bir başka özelliği ise kayalıkların zirvelerindeki yırtıcı kuşlarla su kuşlarının birarada bulunması. Kuşları tanımak, onları doğa içinde gözlemekle mümkün oluyor. Başarılı bir gözlem için ilk kural sabırlı ve sessiz olmak. Kuş gözlemcileri, gözlem evi terasından veya doğaya kuracakları çadırdan dürbünle rahatça seyirlerini gerçekleştirebilirler. Arazi ve tarla ilaçlamaları kuş neslini tehdit etmekle beraber, baraj su toplama havzaları, kuşların beslenmeleri ve çoğalmaları için elverişli ortamlar sayılıyor. Yılan, kurbağa, solucan gibi canlılarla beslenen leylekler, sığ sularda dolaşarak balık yakalayan balıkçıllar, perdesiz ayaklı geniş parmakları ile her türlü sulak alanda rahatlıkla yüzen ve havalanmak için su yüzeyinde uzun süre koşan sakarmekeler, Nallıhan Kuş Cenneti’nde en çok rastlayacağınız kuş türlerini oluşturuyorlar.
Nallıhan kuş cennetini daha iyi tanımak isterseniz uygun havalarda düzenlenen tekne gezilerine katılabilir, kuşların doğal ortamlardaki yaşamlarını ve farklı kaya oluşumlarını da yakından görebilirsiniz. Tekne ile geziler Sarıter barajı üzerinde yapılıyor. Kuş cennetinin hiç görülmemiş yerlerini görme imkânı bulunuyor. Nallıhan Çayırhan’da iki adet iskelesi olan Fehmi Çakıraslan isimli özel bir girişimcinin başlattığı geziler için telefonla kontak kurabilirsiniz.
Tel: 0 533 380 5218
Nallıhan ve çevresinde yapacağınız gezilerde görülmesi gereken daha birçok özellikli yer bulunuyor. Bunlar arasında 500 yıllık ardıç anıt ağacını barındıran Meyil Hacılar Köyü, yöreye has Anadolu yaban koyunları, tiftik keçisi gibi hayvanları görebileceğiniz Doğandere Köyü yer alıyor. Ömer Şeyhler, Karacasu, Tekke Köylerinde, gezi ve fotoğraf severlerin hoşuna gidecek objeler bulunuyor. llıca şelalesi ve mesire yerleri, Nallıhan’ın tarihi evleri, ipek böcekçiliği, el işi iğne oyaları, ahşap su fıçısı yapımı görülmesi gereken değerler arasında sayılıyor. Ayrıca Danişment Köyü doğusunda ki anıt tepe olarak ilgi gören, Asarlık Tepesi farklı yapısı, silueti, oluşumu, rengi ile dikkat çekiyor.