Orhaniye Gezi Rehberi Tüm Gezilecek Yerler

Mavinin, yeşilin, kısacası bütün renkleri Orhaniye’de görebilirsiniz…
Jeep safari tutkunlarının en önemli iki durağı…Orhaniye ve Kızkumu…Tatilciler bütün istediklerine burada cevap bulabilecekler…
Gönlünüzce dinlenmek, keyif yapmak mı istiyorsunuz! Belki de doyumsuz güzellikleri fotoğraflamak ve anılarınızı başkalarıyla paylaşmak mı özleminiz! Öyleyse hiç durmayın. Tarihi mekanlara da bu kez yolunuz düşecek. Trekking yapacak, doğayı keyfedeceksiniz. Doğası henüz bozulmamış, çevre zenginliği çok fazla olan ve ailece huzur bulabileceğiniz bir yöreye gidiyoruz.
Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı şirin ilçe, “Orhaniye”; Keçibükü ve Merkez Mahalle’den oluşuyor. Tipik Akdeniz özelliklerini taşıyan eski Rum köyünün önceki ismi “Kırsaçlı Vasil” anlamına gelen “Kırvasil” imiş. M.Ö. 3.yüzyıla dayanan köy, temiz denizi, çevresini saran çam ormanları, dağları ve tarihi zenginlikleriyle dikkat çekiyor.
Köyün sembolü ise, denize doğru 600 metrelik dil gibi uzanan ve gel – git olaylarında bir görünüp bir kaybolan kırmızı renkli kız kumu. Buranın ilginç hikayesi, sizleri mutlaka etkileyecek.
İstanbul’dan yola çıkacaklar için, çeşitli alternatifler var. En kısa ulaşım, uçakla Dalaman havaalanına inip, taksi veya minübüsle Marmaris ve Orhaniye’ye ulaşmak. Otobüsle seyahat edenler, Marmaris girişi Shell akaryakıt istasyonu karşısısından kalkan minübüslere binerek, iki saatte bir yapılan seferler ile Hisarönüne gidebilirler. Gece 24.00’e kadar süren seferler, Orhaniye’deki motellerin önünden geçiyor.
ÖZEL ARAÇ…
Özel aracı ile yola çıkanlar, Çamlıca gişelerinden Bayramoğlu sapağına kadar otoyolu kullanacaklar. Eskihisar’dan dolunca kalkan arabalı vapurla devam eden yolculuk 40 dakika sonra Topcular’da başlıyor. Topçular’da depoyu tam doldurursanız, bu genişletip bitirilen Yalova – Bursa yolunu karşılıyor. Bursa çevre yolu ilaç gibi geliyor. Sizi kent çıkışına kadar çıkaran bu yol 30 kilometreye kadar tek yönlü. Bursa – Balıkesir arasındaki yol çalışmaları devam ediyor ama bundan pek etkilenmiyorsunuz. Sabah 07.30’da İstanbul’dan yola çıkanlar, 11. 00 sularında Susurluk’ta oluyor. Yol üstünde birçok ayran evi, kafe ve bahçe var. Susurluk’tan sonra mükemmel sayılabilecek bir yola giriyorsunuz.Bu yola uçak bile iner. Balıkesir’i sağınıza alarak sola sapınca, yönünüzü İzmir’e çevirmiş oluyorsunuz.
Manisa’ya kadar yol çalışmalarının sürdüğünü görüyorsunuz. Manisa – İzmir arasındaki yol iyi durumda. İzmir girişinde Bornova’dan itibaren şehir içinde yapılan otobana girerek, körfezi seyrede seyrede, kokular arasında, şehir dışına çıkıyorsunuz. Ardından Aydın’a kadar otobanı kullanabilirsiniz. Bu yol da size sürüş keyfini yaşatıyor. Aydın, Çine derken, Muğla’ya ve 670 metre rakımlı Sakar Geçidi’ne geliyorsunuz ve sonunda karşınızda görkemli Gökova Körfezi. Biraz durun. Ve manzarayı seyredin. Bütün yol yorgunluğunuz geçecektir. Aşağıda okaliptus ağaçlarıyla çevrili Marmaris yolu, şiir gibi…
Girişte Orhaniye’ye gitmek için iki yolunuz var. Datça sapağına dönebilir veya İçmeler üzerinden tercihinizi kullanabilirsiniz. Datça yolunda, kısaltma ve virajlardan kurtarma çalışmaları nedeniyle, ulaşım zaman zaman stabilize yoldan sağlanıyor.
DENİZDEN GELEN TEKNELERE NOT
Hisarönü körfezi girişinde, Dişlice Adası – Robinson Clup arasında su seviyesinin 50 cm. altında bulunan kayalıklara ve Atabol kayalığı kritik özellikler taşıyor.
Orhaniye’de büyük oteller yok. Motel ve pansiyon türü konaklama tesisleri tatil için uygun mekanlara sahip. Deniz kenarında Doğan Motel, özel plajlı, 31 odalı. Odalar geniş ve hepsi banyolu, balkonlu, manzaralı. Açık – kapalı restoran, bar ve açık disko gibi üniteler var. Orhaniye’de Palmiye Motel, Erol, Ceren, Özen, Aves gibi pansiyonları da tercih edebilirsiniz. Ayrıca köy içinde kiralık evler de var.
Aynı bölgede, sihirli bir hayat yaşatan Magic Life Knidos Tatil Köyü var. Ultra oteller kategorisinde bulunan tesis, tavan kubbesi, yer altında bulunan ve uzay üssünü azımsatan aynalı tünelleri, kongre ve dinlenme salonları ile açık kapalı havuzlarda animasyonlarıyla ilgiyi çekerken, kibar, güleryüzlü ve tecrübeli personeli, konukları memnun etmek için vargüçleriyle çalışıyorlar.
Balıkların hem sığınmaya, hem de çoğalmaya geldikleri Hisarönü Körfezi’nde balık çeşitleri arasında, çipura, barbunya, akya, trança, lağos ve mezgit bulunuyor. Karides, ahtapot ve kalamar da yörenin lezzet seçenekleri arasında.
Eğer Doğan Motel’in restoranında yemeyi tercih ederseniz, palmiye ve çam ağaçlarının gölgesinde, açık büfe kahvaltı, meze, güveç çeşitleri, ızgara et, tavuk ve balık yiyebilirsiniz. Kızkumu Motel konuklarını, tabldot servisi ile ağırlıyor.
Orhaniye koyunun iç kısmındaki Hüseyin Dinç’in işlettiği Büyük Restoran’da ise, pizza çeşitleri, kiremitte balık ve buğulama deniz ürünleri, tercih edilen menülerin arasında. Burası kamp ve karavancılara da hizmet verirken, su kayağı ve oto kiralama da yapabiliyor.
Magic Life Knidos Otel’in restoranında, açık büfe ve alakart olmak üzere limitsiz yiyecek ve içecek olanağı mevcut…
Bölgeden ayrılırken asıl alışveriş yapılacak yer tabii ki Marmaris Çarşısı. Burada aklınıza gelebilecek her türlü ürünü bulmak mümkün. Yaz ortasında 40 derece sıcakta size deri mont satmaya kalkabilirler hazırlıklı olun. Çünkü dünyanın dört bir yanından gelen turistlere satış yapmak için satıcılar her yolu deniyor. Yöresel olarak alacaklarınız arasında ise deniz ürünleri başta geliyor. Tabii ki aracınızda buzluk varsa. Yoksa aldığnız deniz ürünlerini bir kaç saat içinde tüketmeniz gerekiyor. Ayrıca kekik otu, kekik suyu ve kekik balı alabilirsiniz. Adaçayı, mersin yaprağı, incir ve defne yapraklarını da torbalar içinde alabilirsiniz. Ya da kendiinize güveniyorsanız, dağlardan toplayabilir ve kondisyon kazanabilirsiniz…
KIZKUMUNUN HİKAYESİ
Orhaniye’nin en ilginç yerlerinden biri, “Kızkumu”…
Buranın çok ilginç bir hikayesi var. Bugün hala inanılan ve anlatılan bu efsaneye göre, bir zamanlar yöreyi sık sık ziyaret eden korsan baskınlarının birinde, bölgede sözü geçen ailenin güzeller güzeli kızı korsanlardan kaçarken, eteğine doldurduğu kırmızı kumlara saçarak, aynı yönde koşmaya başlar.. Nihayet kum azalır ve bittiği yerde de peri kadar güzel kız kaybolur!
İşte o günlerden bugüne, bölge kızkumu ismiyle anılıyor. Yöre sakinleri ve turistler, denizin içinde garip şekilde uzanan, iki yanı derin kum sette yürürken, dilek tutuyor. Tuttukları dileklerinin de gerçekleşeceğine inanıyor. Plaj ve kafesiyle, jeep safari yolcularının da duraklarından olan Kızkumu, gün batımında kuğu gibi süzülerek koya giren yatlarla bütünleşerek görsel lezzetler sunuyor.
Orhaniye, etrafı dağlarla çevrili göl görünülü koy olduğu için, durgun suda her türlü spor yapılabiliyor. Kıyılar dalmaya elverişli. Ayrıca. iskeleden ya da kiralayabileceğiniz tekne ile, kürek çekip olta balıkçılığı yapabilirsiniz. Doğan Motel’in önünden kiralık sandal bulmak mümkün. Motelin önünden sabah kalkan 13 metrelik gezi teknesiyle. arzuya göre İnbükü, Kamelya, Dişlice adası, Artur Koyu, Bencik, Selimiye gibi koyları gün boyu gezebilirsiniz. Öğle yemeği ya uğranılan köylerde ya da teknede veriliyor. Salata, haşlanmış patates, yumurta, köfte veya piliç ime meyveden oluşan menüde içeceklerin seçimi size kalmış.
Koyun ortasında korsanlara karşı gözcülük görevi amacıyla inşa edilen Rodos şövalyelerinin de kullandığı kaleye tırmanabilirsiniz. Fotoğraf çekmeye meraklı olanlar için, oldukça geniş imkanlar sunuluyor Orhaniye’de. 6 kilometre uzaklıktaki şelale, 1,5 saatte gidilebilen Knidos antik kenti veya 1 saatte ulaşabileceğiniz Bozburun ve Baybossos gibi mekanlar, benzersiz görüntüler taşıyor objektiflere. Gece sessizliğinde uzun süreli geçen yemeklerden sonra Doğan Motel’in barı ve açık diskosu, müzik ve dans severlerin uğrak yeri. Daha çok eğlence, alışveriş, piyasa!, marina yaşantısını sevenler için Marmaris yanıbaşınızda. Burada aradığınızdan fazlasını bulabilirsiniz. Çevre gezileri trekking, tırmanma, yeni yerlerin keşfine meraklı olanlar, Kızkumu Motel’den tur rehberi İsmail Aydın ile temas kurarak turlara katılabilirler. Baybossos antik alanına, kalelere, Çiftlikkoyu’na , Bayırköy anıt ağaçlarına, Turgut köyü’nde halışova ya da adalara.
Etrafı dağlarla çevrili kapalı bir koy görünümündeki Hisarönü Körfezi turistlerin olduğu kadar leziz balıklarında sığınağı. Eşsiz güzellikteki gün batımıyla ünlü körfezin dantel gibi koyları arasında yer alan, mitolojik öyküsü ve coğrafi yapısıyla ilgi çeken Orhaniye ve Kızkumu 4×4 safaricilerinin bölgedeki önemli durağı.
Orhaniye köyü iki koy üzerine kurulu iki mahalleden oluşuyor.
Keçibükü ve Merkez mahalle. Hisarönü yönünden gelişte karşınıza çıkan Keçibükü, bölgedeki yatların ihtiyaçlarını önemli ölçüde karşılayan “Bay Marina”nın, antik kilise ve bazı yapı kalıntılarının bulunduğu küçük bir koy. Hemen bitiminde ise, ortasında Rodos Şövalyelerinin kullandığı kale ve adasıyla Orhaniye Koyu ve ilginç coğrafi yapısıyla Kızkumu yer alıyor. Her açıdan ve her yükseklikten bambaşka güzellikler sergileyen Orhaniye, günün ilk saatlerinde çarşaf gibi düz bir denize sahip.
Dağların yüksekliği nedeniyle güneş doğuşunu daha geç gören koy, gün boyunca Akdeniz laciverti, gün batımında ise kırmızı, turuncu, pembe ve mor renklerin cümbüşüyle yıkanıyor.
Akşam saatlerinde şiirsel güzellikteki manzara içinde, güneşin güne veda seremonisi izleniyor. Keçi bükü marinanın uyuyan güzelleri birbirinden güzel bembeyaz kuğular gibi görünen yatlarının suya vuran yansımaları, gün batımında bu defa kırmızı tonlarına bürünüyor. Gece iyice lacivertleşince bu defa da ışıkların sudaki dansının seyri başlıyor.
Doğan Motelin kıyısında dolaşanlar, hatta aracıyla gelenler, bu noktada denizden sadece dört parmak yükseklikte geniş toprak yüzeyinde bulunuyorlar. Nerdeyse denizle aynı seviyede olmak, plaj kumundan olmaktan daha farklı olduğunuz hissi uyandırıyor. Sabah bol oksijen ve doğa kokusu içinde yapılan orman yürüyüşü sonrası, bir de kışın yağan sıcak yağmur sonrasında yapılan kahvaltı, bambaşka bir tatlar taşıyor.
Kızkumu
Orhaniye Koyu içinde kırmızı ve iri taneli kumlardan oluşan bir set, kıyıdan itibaren denizin açıklarına doğru dil gibi uzanıyor. Gel-git olaylarında bir görünüp bir kaybolan bu kum set, sular yükselse de yöreye gelen turistlerin su içinde bile yürümelerine olanak tanıyor.
Plaj olarak da rağbet gören 650 m’lik kum setin sonuna kadar yürüyenler, rüzgar ve dalganın etkisiyle yıllardır kaybolmayan Kızkumunun ilginç yapısı karşısında hayrete düşüyorlar. Kumun bir de mitolojik öyküsü var…
“Çok eskiden bir korsan saldırısı sırasında halk panik içinde kaçışırken, yörede sözü geçen bir ailenin prenses kadar güzel kızı peşindeki korsanların elinden kaçıp kurtulmak için eteğine doldurduğu kırmızı kumları etrafa saçarak denize doğru koşmaya başlamış. Ne var ki, eteğindeki kumlar bitince denizin ortasında kalakalmış ve kayıplara karışmış. O gün bu gündür Kızkumu ismiyle anılan set, üzerine 4×4 araçların bile çıkmasına rağmen kum özelliğini hala koruyor. Kumun bir başka özelliği de üzerinde yürüyenlerin tuttukları dileklerin gerçekleştiğine inanılması”.
Neler yapılır
İlk ismi “Kırvasil” iken sonraları Orhaniye olarak anılmaya başlanan ve geçmişi M.Ö 3. yy’a uzanan tarihi köyü gezerken yapabileceğiniz birçok aktivite bulunuyor. Durgun koy, her türlü su sporuna imkan veriyor.
Erken kalkıp, kürek sesleri arasında botla dolaşmak ise bir başka keyif ve dinlenme yöntemi.
Hele olta balıkçılığına meraklıysanız, buradan eli boş dönmeniz neredeyse olanaksız. Su kayağı ve surf için elverişli kıyılar ve koy ortasındaki korsan adası, hem macera, tırmanma, dalma, su altı avcılığı gibi tutkuları olanların, hem de fotoğraf ve video kamerayla ilginç görüntüler yakalamak isteyenlerin beklentilerine cevap veriyor.
Çevrede gezilecek yerler
Köyü ve koyu bir kenara bırakıp çevre turuna çıkacak olursanız Orhaniye’ye 10 dakika uzaklıkta Turgut Köyünde halı dokuyan köy kadınlarının turistlere yaptıkları halı gösterilerine katılabilirsiniz. Turistlere yapılan halı satışı sonrasında gruplar, Selimiye Köyünü, Bybassos Antik Kentini, Pınarcık Harabelerini, Amazon Ormanlarını anımsatan Şelale mevkiini veya Çiflik, Bayır gibi turistik merkezleri görüyorlar. Orhaniye Turgut Köyü yakınlarında tomb (piramit biçiminde anıt mezar) yoldan geçenlerin dikkatini çekmese de görülmeye değer özellikler taşıyor. Antik kentin nekropolü önünde bulunan ve saygın bir aileye ait olduğu belirlenen anıt mezarın öyküsü de ilginç…
Mutlu yaşamayı, iyi bir evlilik yapmayı düşleyenler, çocuğu olmayanlar, askere gidecekler buradan bir tutam toprak alıp dilekleri yerine gelene kadar saklıyorlar. Dilekleri yerine gelenler aldıkları toprağı aynı yere bırakıyorlar. Yörede yaygın inanış böyle…
Orhaniye’den ulaşılabilecek bir başka yakın gezi yeri de Bayırköy.
Bayırköy meydanına gelen turistleri kollarını açmış anıt ağaçlar karşılıyor. Bunlardan iki tanesi çınar, üçüncüsü kara servi ağacı. Ağaçlarının içinde en görkemlisi olan çınarın geniş gövde çapı 9 metreyi aşıyor. İki bin yaşında olduğu tahmin edilen ağacın tamamı ise uzun ve mutlu bir ömrün sembolü. Bu gelenek, İngilizce ve Almanca yazılı tabelalarla turistlerin görüşüne de sunuluyor. Tabelada ağacın etrafında tam bir tur atanların ömür boyu mutlu ve uzun yaşayacağı yazıyor. Bu yüzden ağaçları görmeye gelen, tabelaları okuyup inanan turistler, ağaç etrafını pek de belli etmemeye çalışarak, geziniyormuş gibi yaparaktan turluyorlar bu şekilde sembole ortak oluyorlar. Çınarların gölgelerinde oturanlar ise hem olayı seyrediyor, hem de uzun ve mutlu yaşamak keşke bu kadar kolay elde edilseydi diye söyleniyorlar. Her şeye rağmen dilekte bulunan turistler Bayırköy’den umutlu, mutlu ayrılıyorlar.
Ağaçlı meydanda çay bahçesi, kahve, yöresel ürünler, kekik suyu, kekik otu, defneyaprağı ve hediyelik eşyaların satıldığı tezgâhlar var.
Tema Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca’nın yaşlarını tespit için inceleme yaptığı ulu çınarların hemen arkasında, bir başka ilginç ağaç daha yer alıyor. Gövdesinde açılan delikten fışkıran incir ağacı, aynı gövdede iki ağacın ortak yaşamına örnek oluşturuyor!
Çevreyi denizden gezmek isteyenlerin iki önemli durağı Hisarönü Körfezinde yer alan protez diş görünümlü “Dişlice Adası” ve deniz taşlarından yapılma taban mozaiğiyle ünlü kilisenin yer aldığı “Kamelya Adası” Orhaniye Koyundan kalkan tekne turlarında grupların arzusuna göre rota çiziliyor, teknede soğuk sandviç, meşrubat ikram ediliyor, balık yeniyor, piknik yapılıyor, bütün koylarda deniz banyosu için mola veriliyor, gün batımında da dönülüyor. Koyda dolunay zamanı gümüş tepsi gibi parlayan sularda mehtap turlarına da çıkılıyor.