Kralların Kenti Aizonai Tatil Gezi Rehberi

Aizonai Resimleri

Kütahya‘ya bağlı Çavdarhisar ilçe merkezinde yer alan antikkent MÖ 3000 yıllarına tarihleniyor.Ünlü Zeus tapınağının da bulunduğu kentte 120 000 insan yaşıyordu

Koça Çay’ın suları üzerinde yükselen Roma köprüsünden geçtikten sonra, Anadolu’da en iyi korunan Roma tapınaklarından biri olan Zeus Tapınağı’nın bulunduğu, tel örgülerle çevrili büyük bir alana girince Aizonai Antik Kenti’ne ayak basmış oluyorsunuz. Devasa podyumlar, yüksek sütunlar, bu kentin görkemini ve bir zamanlar krallara hizmet ettiğini hissettiriyor. Zeus Tapınağı’nın adını ve öyküsünü bilmeyen yoktur. Bu tapınağın Aizonai Antik Kenti’nde bulunduğunu bilenler ise o kadar çok değil. Günümüzden tam üç bin yıl önce inşa edilen bu antik kent, çağlar boyunca uygarlıkların ilgisini çekmiş.
Kütahya‘ya 57 km uzaklıktaki Çavdarhisar ilçe merkezinde bulunan Aizonai kentinin adının mitoloji kahramanı Azan’dan geldiği sanılıyor. Söylenceye göre Azan, Zeus’un

kızlarından Su Perisi Erato ile Arkadya ulularından Kral Arkas’ın oğludur. Öncü Friglerin yerleştiği güneydeki birçok tepe gibi Aizonai’de Friglerin ana yerleşimlerinden biridir. Kentin yüksek platosu üzerinde bulunan Zeus Tapınağı’nın çevresinde yapılan kazılarda, M.Ö. 3000 bin yıllarına ait yerleşme tabakaları ortaya çıkarılmıştır. Yakın zamanda ovanın birçok yerinde saptanan yerleşme tepeciklerinin birisi de Anadolu’nun erken dönemlerinde bu ana kutsal alanın yerindedir. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithyni’ye bağlı iken, M.Ö. 133’te Roma egemenliğine girmiştir.
M.Ö. II. Yüzyıl’ın birinci yarısından itibaren Aizonai‘nin ilk sikkelerine ulaşıldığı biliniyor. Roma İmparatorluğu döneminde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde

zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aizonai‘de kesin kentleşme bulgularına ancak I. yüzyıl sonlarına doğru rastlanıyor. Aizonai, Erken Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi iken, VII. Yüzyıl’dan itibaren önemini yitirmiştir. Tapınak düzlüğü ortaçağda bir hisara dönüştürülmüştür. Selçuklu Beyliği döneminde Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanılmıştır (13. yy.). Bu yüzden buraya Çavdarhisar adı verilmiştir.
Bölge, 1824 yılında Avrupalı gezginlerce yeniden keşfedilmiş, 1830-1840’lı yıllarda incelenmiş ve tanımlanmıştır. 1926 yılında M. Schede ve D. Krencher başkanlığında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün kazıları başlamıştır. Çalışmalara 1970 yılından beri devam edilmektedir. Antik kentte zamanında 120 bin civarında insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.
Kalıntılar arasında, Zeus Tapınağı, 20 bin kişi kapasiteli tiyatro ve ona bitişik 13 bin 500 kişilik stadyum, iki hamam, dünyanın ilk borsa yapısı, sütunlu cadde, Kocaçay üzerinde ikisi ayakta beş köprü, Meter Steunene kutsal alanı, nekropoller, Kocaçay üzerinde antik bir bent, su yolları, anıtsal kapı yapıları bulunmaktadır. Aizonai antik kenti Efes, Bergama, Side gibi kentlerle çağdaştır.
Aizonai’nin tarihi M.Ö. 3. bin yıllarına kadar uzanmasına karşın, kentte görülebilen

yapıların tamamı 1-2. yüzyıl Roma dönemine aittir. Kentle özdeşleşmiş Zeus Tapınağı da bu dönemde yapılmış. Tapınağın Zeus’la birlikte ana tanrıça Kybele’ye de adanmış olduğu sanılıyor. Aizonai’de görülebilecek diğer kalıntılar arasında tiyatro ve hemen bitişiğindeki Stadium, 450 metre uzunlukta olduğu sanılan sütunlu cadde, Gymnasion, hamam ve anıtsal mezar bulunuyor. Kentteki kazılardan çıkarılan eserlerin bir bölümü ise Kütahya Müzesi’nde sergileniyor.
Görkemli Zeus tapınağı ile tanınan Aizonai antik kenti, anayoldan yaklaşık 57 km içeride bulunuyor. Aizonai’ye ulaşmak için Çavdarhisar
ilçesine kadar gidip, oradan Emet yönüne dönmek gerekiyor. Antik kent, Çavdarhisar’a sadece ve sadece birkaç kilometre mesafede.
Zeus Tapınağı
Aizonai Zeus Tapınağı Anadolu’daki antik çağ yapıları arasında ilk şeklini koruyarak günümüze ulaşmış nadir bir örnek. Zeus Tapınağı, tonozlu alt yapısının da belirttiği üzere Zeus ve Kybele’ye adanmış bir çifte tapınak. Mermerden yapılmış pseudodipteros biçimli tapınak, uzun tarafta 15, kısa tarafta sekiz sütunludur. Roma İmparatorluk döneminde “İmparator Hadrian” zamanında yapılmıştır.
Agora, Hereon ve Dor Agorası

Agora, Zeus Tapınağı’nın tam önündeki sütunlu avlu ve içinde bulunan Hereon’dan oluşuyor. Mermer kaplı bir podyum üzerinde bulunan Hereon’un şehrin ileri gelenlerinden biri için yapılmış bir anıt mezar olduğu sanılıyor. Agora’nın güneyinde ona yapışık olarak yapılmış Dor Agorası yer alıyor. Çoğu köy evleri ve bahçelerinin altında kalan bu görkemli yapıların az bir kısmı ayakta kalabilmiştir.

Macellum

Antik alanın güneyindeki dörtgen alan gıda pazarı olarak kullanılmış olan Macellum?dur. Bu alanın ortasındaki yuvarlak planlı yapı, M.S. 3. yy. da yapılmış, tavan fiyatların saptandığı “Borsa Binası”dır.
Hamam ve Plaestra
Stadium ve Tapınak alanı arasında önde sütunlu avlusu ve zengin süslemeleri bulunan Hamam kompleksi yer alıyor. Bu simetrik yapının zengin mermer kaplamaları ile su ve ısıtma kanalları günümüzde dahi görülebiliyor. Hamam yapısının önünde spor çalışmalarının yapıldığı kare biçimli büyük bir avlu olan Palaestra yer alıyordu.
Stadyum ve tiyatro
Aizonai‘daki Stadyum Tiyatro kompleksinin benzeri yoktur. Yapımına M.S. 1. yüzyılda başlanmış ve aralıklarla III. Yüzyıl a kadar sürmüştür. Stadyumun oturma grupları hafif çokgen biçimli olduğu için yapı orta kısımda genişlemektedir. Stadyum ile tiyatroyu ayıran duvarın stadyum cephesi mermerlerle kaplı olup tiyatronun sahne kısmı ise zengin mermer bezemelerle kaplıydı. Bu bezemeler depremler sonucu yıkılmıştır.
Roma Köprüleri
Penkalas denilen Koca Çay?ın üzerindedir. Antik çağda iki yakayı birbirine bağlayan beş köprü mevcuttur. Bunlardan birisi yayalar için yapılmış olan ahşap bir köprü, diğer dördü ise kemerli taş köprülerdir. Günümüze bunlardan sadece iki tanesi ulaşmıştır.
Sütunlu Cadde
1992 -1995 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkartılmıştır.

yolcu

Hissetmediğin her yer uzaktır. http://www.biriyilik.com http://www.yapmake.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir