Maşukiye Gezi Rehberi
1860’larda Rus ihtilalini engellemek için Osmanlı Sarayı ile ilişkiler kurmak amacıyla Maşukiye’ye Çerkez Abaza asıllı bir gurup gelmiştir. Çerkezlerin arasında gelen Murat Bey,1862-1863 tarihinde Maşukiye’nin kurucusu olarak bilinmektedir.
93 Harbi sırasında Batum’dan Sapanca üzerinden kendilerine Mahde (Mohti) adı verilen gurubun geldiği izlenmiştir.Bu ilk kuruluş yıllarında Maşukiye 105 hane olarak bilinmektedir.Daha sonra 1950’de Romanya’dan bir gurup muhadil mahacirin geldiği ancak büyük bölümünün Maşukiye’de kalmayıp Bursa ve çevre illere gittikleri bilinmektedir.
Maşukiye’de Kazım ÖÇBE, Musa EJDEROĞLU, İbrahim EJDEROĞLU, Hüsamettin ÖZKAYA, Hayri ÇETİN, Mehmet BOZDAĞ, Erdal ÖZKAYA, Mehmet SANCAK,Mustafa YAZICI’nın Muhtarlık yaptıkları bilinmektedir.
Maşukiye 7 HAZİRAN 1987 tarihinde belediye statüsüne geçmiç,şu anda 2600 haneli,Çınarlı ve Soğuksu olmak üzere iki mahallesi bulunmaktadır.
Soğuksu Mahallesi muhtarlığını Zülküf AYBADIN ve Çınarlı Mahallesi Muhtarığını Mete KARAKUŞ yapmaktadır.
Gezilecek Yerler
İstanbul un arka bahçesi ,otoban bağlantısına sahipbirkaç tatil beldesinden biri. Samanlı Dağı Kartepe eteklerinde yer alan Yeşil Cennet Maşukiye, bir tür şifa kaynağı. Orman içinden akan Yayla Derenin oluşturduğu çağlayanlar üzerine kurulu restoran , çiftlik, piknik alanları, seyir terasları, pınarlar arasında bir huzur beldesi “Alabalık Vadisi”
Burada Her şey Çok Güzel Oluyor!.Doğa ile başbaşa kalmak, orman içinde dolaşmak,toprağa basmak,temiz hava solumak,su ve kuş sesi dinleyip,haftanın yorgunluğunu atmak çoğu zaman kaçınılmaz ihtiyaç olur. Ekonomik günübirlik gezilerin bile lüks olduğu günümüzde İstanbul, Adapazarı, Kocaeli, Bursa illerinde oturanların tercih ettiği bir mekana Maşukiye’ye gidiyoruz.Yöre halkının “Buraya gelen aşık olur “dediği ve Maşuk (aşık) tan gelen ismi ile Maşukiye Kocaeli’ne bağlı bir belde.
Yöre,temiz havası, 20 den fazla farklı yeşil rengin sayılabildiği,sık bitki örtüsü, yürüme alanları,şelale,çağlayan ve pınarları,su sesine karışan kuş sesleri ile adeta cennet bahçesi görünümünde.
Maşukiyede orman içinden gelen Yayla Deresinin aktığı Alabalık Vadisi, üzerine kurulu piknik alanları,restoranlar ile alabalık üretim çiftliği hem dinlenmek hem de yemek yiyebilmek için özlenen imkanlar sunuyor. Çınar, meşe, gürgen, kestane, ıhlamur ağaçları gölgesinde ailece yemek yenebilir yıl boyu açık 7 restoran, ailelerin olduğu kadar gençlik gruplarının, emeklilerin, Maşukiye’ye tur düzenleyenlerinde gözdesi
Yöreye piknik için geliyorsanız, günlük kira ücreti ödeyerek ağaç masalardan birine yerleşiyor beraberinizde getirdiğiniz piknik malzemesini hazırlıyor, mangalı yakıp ağaçlara kurduğunuz hamakta dinlenmenin zevkine varıyorsunuz. Voleybol oynayan gençlik grupları, neşe içinde şelale yürüyüşüne, çevre keşfine çıkanlar bir yana, şimdi kim uğraşacak kömürle, ateşle, dumanla diyorsanız o halde buyurun dere kenarına dizili 7 lokantadan birine. Açık ve kapalı bölümleri ile hizmet veren restoranların bazıları alkollü bazıları alkolsüz menü sunuyorlar.
Akşamın geç saatlerine kadar konuk ağırlayan restoranların spesiyalitesi Bilecik Kınık’tan getirdikleri toprak kiremitlerde pişirilen yemekler. Sapanca’nın karşı kıyısında hayvancılıkla uğraşan, tereyağı, peynir üreten köylerden aldıkları yöre ürünlerini vadide Kartepe’den gelen pınar sularıyla toprak kokusunun ete sinmemesi için beton havuzlarda üretilen alabalıklar ile konuklara sunmak. Restoran mönülerinde, kiremitte, taş fırında odun ateşinde pişirilen peynirler, kültür mantarları, ızgara çeşitleri ve salatalar bulunuyor. Kiremitte balık, köfte, peynir, ızgara tavuk, biftek, porsiyonları, salata, tatlı ve meşrubatlar ekonomik ölçülerde fiyatlanıyor. Yanık Köyü’ndeki üretim çiftliğinden günlük alınan kültür mantarları, Uzun Yayla’dan getirilen köy peynirleri, Mersu Alabalık Çiftliği’nden canlı temin edilen alabalıklar meşe ve gürgen yakılan odun fırınında dumanın transferiyle lezzetleniyor. Kara fırın ekmeği, pınar sularına, Edremit Körfezi’nin has zeytinyağı dökülen salataları da eklenince vadide ortaya çıkan kışkırtıcı kokular sürekli iştahınızın açılmasına neden oluyor. Tam balık yemişken çevreye yayılan kekik ve ızgara kokusuna bu defa sızma zeytinyağında bekletilip eti iyice yumuşamış olan piliç ızgaranın kokusu karışıyor.
Türkiye’de otoyolla ulaşılan sayılı beldelerden biri olan Maşukiye, gün boyu temiz hava depolayıp ekonomik ve leziz yiyeceklerle dinlenme zevkine varanların olduğu kadar, arsa alıp üzerine birbirinden güzel yazlık ve çiftlik evi yapanların ilk tercihi sayılıyor. Temiz hava yaşlı ve kalp hastalarına şifa kaynağı görevi üstlenirken, Hazmettirici özelliğe sahip sulardan Dalar Batmaz, Akpınar, Gümüşpınar, Melek suyu gibi pınarlarından doldurulan sular, ve bu su ile demlenen çayın lezzeti konuşuluyor. Kireçsiz ve buz gibi soğuk olan sular Alabalıkların etinin sıkı ve dinç olmasını sağlıyor. Toprağa basarak yemek yeme imkanını yaşayanlar, kuşların dur durak bilmeyen korosuna karışan su sesiyle tüm yorgunluk ve stresin vücutlardan süzülüp gittiği farketmiş olmalılar ki , Maşukiye kendilerinde her hafta gelecek kadar alışkanlık yapmış.
Maşukiye’ye gelen konuklar dönüşlerinde hediyelik eşya dükkanına uğramayı da ihmal etmiyorlar. Hediyelikler arasında en çok rağbet görenler arasında sırt bölgesinde gezdirilerek tatbik edilen ahşap masaj topları ve kiremit kaplar ve hamakların olduğunu belirten Hayati Kelsoy, bölgedeki bahçeli evler için iç ve dış mekan çiçek temin edip bahçe düzenlemesi hizmeti de verdiklerini vurguluyor.
Ayrıca Maşukiye ve çevresinde yer alan yazlık ve villaların bahçelerine taş, odun, ağaç gibi malzemeleri kullanarak doğal düzenlemeler yapan peyzaj mimarları da bulunuyor.
Dorat Çiftlik Restoran
Binicilikle ilgilenenler ve diğer doğa aşıkları için ideal Dorat Çiftlik Restoran’da acemi biniciler, profesyonel ekipten ders alabiliyorlar.
Daha deneyimli biniciler için rehber eşliğinde 1,5 saat süren orman turları mevcut. Önceden haber verilmek şartı ile treking turu düzenlenebiliyor.
Körfezin Çatısı Kartepe’den Sapanca ve Maşukiye’ye Bakış…
Kocaeli il sınırları içinde bulunan, yüksekliği 1606 metreyi bulan Kartepe çam,kayın,ıhlamur,fındık ağaçları, renk ahenk dağ çiçekleri,orman gülleri ile kaplı yemyeşil bir piknik alanı. Dağın özelliklerinin başında Kuzu Yaylasına gelindiğinde göze sığmayan panorama içindeki yemyeşil bitki örtülü manzara,deniz ve gölün doyumsuz güzelliği göze çarpıyor. Deniz seviyesinden ani çıkışlar baş ağrısı yapıyor.
Diğer turistik bölgelerdeki dağlardan farkı ise , büyük kentlere yakın olan, hem de kış sporları yapılabilmesine imkan veren birkaç deniz manzaralı dağdan biri olması. Kartepe’nin zirvesine kadar araçları ile seyir ve piknik amaçlı çıkanlar yol boyunca zümrüt yeşili orman denizi üzerinden, masmavi Sapanca Gölünü, dağın sol tarafına yol alanlar ise Kartepe’nin kış sporlarının yapılabileceği bir turizm merkezi haline getirmek için yıllar önce yapımına başlanıp 2005 yılında bitirilen dev bir otel ve apart otel binaları ile karşılaşacaklar. Zirvedeki TV yansıtıcılarının bulunduğu noktadan otel sahasına kadar uzanan ağaçlar kesilmesiyle gerekli düzenlemeler yapılarak iniş için hazırlanmış kayak pistleri görecekler. Marmara bölgesi ve Maşukiye, İstanbul gibi dev metropolden 1,5 ila 2 saat mesafede, otoyolla ulaşılan ve yıl boyunca turist çeken otelin batı cephesi doğrultusunda bakanlar ise tarihte “Astakozlar Körfezi” olarak bilinen İzmit kıyılarını ve denizi görecekler.
Dağ yolu geniş olmasına karşın, yol boyuncarampa ve keskin virajlar var. Ucurumlu yerlere korkuluklar takılıyor. Bu sayede bir çok piknikçi aile ve motosiklet tutkunları Kuzu Yaylaya kadar bir çeşit safari zevkiyle tırmanarak ulaşabiliyor…
Dağın havası ise zindelik veriyor, iştah açıyor, enerji depolamanıza yardımcı oluyor. Doğa parfümü hakimiyetindeki serin ve taze hava nefes alırken burun deliklerinizi yakacak kadar oksijeni bol, konservelenip satılacak kadar imrendirici kokuya sahip. Dağ havasını, kür süresi olan 21 gün boyunca soluyanların kanları yenileniyor, bebek gibi olup,yüzleri elma yanak oluyor.!
1970 li yıllara kadar yazın yörüklerin konakladığı dağ halk arasında adresli dağ olarak ta tanınıyor. Hemen hemen her yeri, her durağı isimlendirilmiş olan Kartepe, Muşmula Pınar, Köy Yeri, Maşrapalı Su, Domuz Batağı, Birinci Kulübe Deresi, Asma Köprü, Ayı Yatağı, Osman Efendi Suyu, Muhammet Dere Yolu, Kuzu Yayla gibi isimlerle anılıyor.
Kocaeli’nin Tarihçesi
Dünyanın önemli yollarının kavşak noktası durumunda olan İzmit ve civarı tarih öncesi çağlardan M.Ö.3000 e varan bir yerleşime ev sahipliği yapmış.Önceleri Frigler.M.Ö. 12 yy daha sonra Yunanistan a ait Megara şehrinden kendilerine yeni bir yer aramak içinyola çıkan göçmen bir grup şimdiki Başiskele Mevkiinde “Astaragoz ” adını verdikleri şehri kurmuşlar. Trakia Kralı Lysmakhos ‘un Astaragos’u tahrip etmesiyle bugünkü İzmit in üzerinde Nikomedia adında yeni bir şehir kurulmuş. II yy sonlarında Nikomedia Selcuklularca zapt edilip bir süre Latinlerin işgalinde kalmış.Tekrar Selçuklular’a geçen şehri Orhan Gazi zamanında Adapazarı ve Hendek yöreleri valisi Akçakoca almış, kent bu şekilde Osmanlı egemenliğine girmiş.Başlangıçta İznik’in yan komşusu anlamına gelen İznikmid olan şehir zamanla İzmit e dönüşmüş.1888 yılına kadar İstanbul a bağlı kalan İzmit bu tarihten sonra ayrı bir kent, Cumhuriyetin ilanından sonra Kocaeli vilayetinin merkezi olmuş.
One thought on “Maşukiye Gezi Rehberi”