Beynimiz Bizi Kandırıyor
New York Times gazetesinde yayınlanan bir habere göre Amerikalılar’ın yüzde 18’i güneşin dünyayın etrafında döndüğüne inanıyor. Beynin hafıza ve inançlarla olan ilişkisi insanları doğru olmayan şeylere inanmaya bile itebiliyor.
Beyin bir bilgiyi, bilgisayar hafızası gibi depolamıyor. Bilgiler dinlenmiyor. Aksine aklınıza her gelişlerinde ilk kez kaydediliyormuşçasına yeniden işleme tabi tutuluyor. Bu nedenle mesela siz de Fransa’nın başkentinin Paris olduğunu biliyorsunuz, ancak nerede ve nasıl öğrendiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yok.
Amnezinin kaynağı olarak da bilinen bu fenomen, bireylere öğrendikleri herhangi bir bilginin doğru ya da yanlış olduğunu unutturuyor. Mesela, ne zaman bir yalan, onun aksini kanıtlayan bir bilgiyle ortaya konulsa, beyin bunu ‘doğru’ bir bilgi olarak algılıyor. Kısacası beyniniz aslında size oyun oynayıp, size yalan söylüyor! Bilginin kaynağı unutuldukça, yanlış bir şeyi doğru olarak algılama durumu vahim bir hal almaya başlıyor, çünkü aslında doğruluğuna daha da ikna oluyorsunuz.
Aynı zamanda dünya görüşünüze uyan bilgilere daha kolay inanıyorsunuz ve bu arada da doğruluğunu sorgulamayı unutuyorsunuz. Psikologlar da efsanelerin bile, beyinde duygusal bir noktaya etki ettiği için yer tuttuğunu söyleyerek, bu görüşü destekliyorlar. Stanford Üniversitesi’nde yapılmış bir araştırmaya göre, inanılan düşüncelerin aksini kanıtlamaya çalışmak bir işe yaramazken; baştan inanılan bilginin yanlış olduğunu varsayma halinde, insanlar karşı görüşü dinlemeye daha açık.
İşte, hiç sevmediğiniz, sinir bozucu bulduğunuz şarkı sözlerinin ya da reklam repliklerinin aklınıza takılmasının nedeni de buradan geliyor. Beyinin bu özelliğini keşfeden programcılar ve reklamcılar de bunu kullanıyorlar. Yapılan başka bir araştırmaya göre, medyada aksi kanıtlanmaya çalışılan haberler bile, aslında sürekli tekrar edildiğinden, hedef kitleyi doğru olan bilgi yerine, yanlış olanına inanmaya sevkediyor.